Beyazıt’taki silahlı çatışma davasında tutuklu sanık kalmadı
4 mins read

Beyazıt’taki silahlı çatışma davasında tutuklu sanık kalmadı

İstanbul Beyazıt’ta 23 Mayıs 2022’de meydana gelen iki husumetli grup arasındaki çatışmada, çapraz ateş arasında kalan Azerbaycanlı oyuncu Kamran Dadashzade ölmüş, biri polis 6 kişi de yaralanmıştı. Bu silahlı çatışmaya ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 2 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken, 4 tutuksuz sanık, müştekiler ve taraf avukatları da katıldı.

“İLK KİM SIKTI ANLAMADIK HERKESTE SİLAH VARDI”

Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan müşteki polis memuru N.F.D., olay yaşanmadan 1 saat önce olay yerine gittiğini belirterek, tarafların daha önce husumetli olduğunu söyledi. Müşteki polis memuru şunları anlattı:

“Daha önce aralarında silahlı tartışma yaşanmış, bir kişi bacağından vurulmuş. Bizim gittiğimiz dükkanda bu tartışmadan sonra güvenlik gerekçesiyle bir dönem kapalı kalmış. O tartışmadan sonra ilk kez bizim gittiğimiz gün dükkanı açmışlar.

Biz gittikten sonra ‘Biz intikamımızı alırız, yanınıza bırakmayız’ şeklinde konuşmalar oluyordu. Biz uzlaştırmaya çalıştık ama o niyette değillerdi. Sonra küfürleşmeler oldu. Daha sonra da dükkanın dışından içeriye siyah bir şey atıldı.

Ardından silahlar patladı. İlk kim sıktı anlamadık. Herkeste silah vardı, çatışmaya girdiler. Her taraftan ateş edilince sağdan soldan insanların yere düştüğünü gördüm. Polis memurunun silahını gasp eden kişi dükkana doğru ateş etti.

O da olayın tarafıydı. Ben olayda yaralanmadım. Azerbaycanlı vurulan biri vardı. Ona ilk müdahaleyi yapmak için gittiğimde ölmüştü. Kimin kurşunuyla vuruldu bilmiyorum. Ateş edilirken pompalı tüfek sesi duydum. Ses dükkanın dışından geldi.”

“KİM ATEŞ ETTİ BİLMİYORUM”

Olayın meydana geldiği caddede esnaflık yapan Ali Bayram tanık olarak dinlendi. Dükkanında otururken bir anda silah sesleri duyduğunu söyleyen Bayram, “Ortalık ana baba günüydü. Kim ateş etti bilmiyorum. Silahlar patlarken bir kişi elinde silahla dükkanıma girdi. Ben onu sakinleştirmeye çalıştım. Sonra tekrar dışarı çıktı” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİ KORUMAK ZORUNDA KALDIM”

Tutuklu sanıklardan Kerim Öztürk ise polisi vurmadığını savunarak, “Pompalı tüfek kullanmadım. Ben 9 milimetre silah kullandım. Ne yaptığım görüntülerle de sabit. Ben zorunda kaldığım için ateş ettim. Küçücük dükkanın içindeydim, kaçacak yerim yoktu. Dosyada kimliği belirlenemeyen 4,5 kişi firari durumdadır. Benim sağımdan, solumdan mermiler geçiyordu. Kendimi korumak zorunda kaldım. Beraatimi istiyorum” dedi.

TAHLİYE KARARI

Mahkeme, 2 tutuklu sanıktan Kerim Öztürk’ü imza şartıyla, Ferit Çakıltaş hakkında ise oy birliği ile yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesine karar verdi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Beyazıt Mahallesi Çadırcılar Caddesi’nde şüpheliler Kerim ve Polat Öztürk kardeşlerin tekstil mağazalarının bulunduğu, yan taraftaki iş yerinde de Korkular ailesinin ayakkabı mağazası olduğu belirtildi. İki taraf arasında önceye dayalı husumet nedeniyle tekstil mağazasının uzun süredir kapalı olduğu söylenen iddianamede, 23 Mayıs 2022’de tekstil mağazasının açılışı nedeniyle hazırlık yapan Öztürk ailesinin, Korkular ailesiyle yaşanacak bir problem ihtimali nedeniyle silahlandığı ifade edildi.

İddianamede, şüphelilerden İbrahim Halil Küçükyılmaz’ın bir polis memuruna ait tabancayı alarak atış yapmaya başlaması ve polise direnmesi üzerine polis memuru N. D. tarafından vurulduğu, olayın bastırılması üzerine iki gruptan toplam 21 kişinin yakalandığı ifade edildi.

Biri olayda yaralanan,  8 polisin de aralarında bulunduğu 14 kişinin mağdur olarak yer aldığı iddianamede, tutuklu sanıklardan Kerim Öztürk’ün “kasten öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede, 16’sı tutuklu 5’i firari 25 şüpheli hakkında da “kasten öldürmeye teşebbüs”, “kasten yaralama”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “ruhsatsız silah bulundurma” ve “hakaret” suçlarından 45 yıl ile 259 yıl arasında hapis cezaları talep ediliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir