Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ders kitaplarında ve okul duvarlarında bulunan Atatürk portresinin orijinalini ve 1990 yılından 2002 yılına kadar ders kitaplarında yayınlanan halinin gösteriminin yapıldığı Orijinal Atatürk Portresi Sergisi açılışına katıldı. Bakan Tekin, sergideki resimleri inceledi ve resimler hakkında bilgi aldı. Bakan Tekin, sergi sonrasında, MEB Şura Salonu’nda Bakanlığın ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yıl Projeleri’ kapsamında hazırlanan ‘Cumhuriyete Doğru’ adlı tiyatro gösterimine de katıldı.
‘PORTREYİ KAMUOYUYLA PAYLAŞMAK İSTEDİK’
Sergiyi incelemesinin ardından burada konuşan Bakan Tekin, “Sizin de bahsettiğiniz gibi bizim milli eğitimle ilgili okul ders kitabı veya bu benzeri hangi etkinlik olursa olsun bakanlığımızla özdeşleşmiş bir portre var. Biz bu portreyi arşivlerimizde bulunca bunun kamuoyuyla paylaşılmasını da istedik. 1932 yılında Atatürk’ün Bursa’da çekindiği bir fotoğrafında, Ressam Şeref Soner’in sulu boyayla yaptığı bir tablo. Daha sonra da bizim ders kitaplarımız başta olmak üzere tüm materyallerimizde yerini almış durumda. Burada ilgili bilim kurulunun raporu da var. Oradaki ifadelerde de ‘buna en iyi sahip çıkacak yere vermek gerekiyor’ deniyor. Buna en iyi sahip çıkacak yer de Milli Eğitim Bakanlığı. Biz bu vesileyle tablonun kamuoyuyla paylaşılmasını istedik. Bu arada da sergide göreceksiniz Ali Rıza Binboğa’dan Kemal Sunal’a kadar birçok sanatçının da öğretmenler, öğrenciler, okullar, eğitim sistemiyle ilgili kullanılan videolarda dizilerde, sinemalarda, müziklerde kısacası hepsinde bu portreye rastlıyoruz. Açık söylemek gerekirse sizin söylediğiniz gibi bizimle özdeşleşmiş bir tablo. Biz bugün burada ‘Cumhuriyete Doğru’ oyunumuzun Ankara’daki gösterimiyle beraber bunu da kamuoyuna, gençlerimizin öğretmenlerimizin öğrencilerimizin ziyaretine açmış bulunuyoruz” dedi.
Bakan Tekin, Cumhuriyete Doğru tiyatro oyununa kendisinin de çok katkı verdiğini, Cumhuriyetin 100’ncü yılı sebebiyle milli iradeyi, milli irade kahramanlarını toplumla buluşturmak üzere bir sanat eseri oluşturmak gerektiğini düşündüklerini söyleyerek, “Senarist arkadaşlarla birlikte üniversitede oluşturduğumuz bir birim heyetiyle beraber bir kurgu oluşturduk. Bu kurgu kapsamında bir tiyatro oyunu senaryosu çıktı. Sonra onu hayata geçirmek istedik ama o dönemin koşulları ve pandemi sebebiyle bir anda kapanmıştık. Bu nedenle bu tür etkinlikleri yapamadık. Yapamadığımız için başladığımız, belli bir mesafe kat ettiğimiz güzel bir etkinlikte yarım kalmıştı. Ardından Milli Eğitim Bakanlığı süreci başlayınca aynı ekibi tekrar topladık. Tekrar sıfırdan başladık. Bu kez de cumhuriyetin 100’üncü yılında bu oyunu tiyatro severler, sanat severler ve bütün öğrencilerimize, gençlerimize, vatandaşlarımızla buluşturma imkanı nasip oldu. Oyunun özüne baktığımızda milli mücadeleye cumhuriyete, cumhuriyetin değerlerine ve kurtuluş savaşımızın kahramanlarına sahip çıkmak, onları hak ettiği şekilde anlamak ve bunu gelecek kuşaklara öğretmek bizim bakanlığımızın işi. Bu vesileyle çok anlamlı bir etkinlik oldu” ifadelerini kullandı.